27 Mayıs 2013 Pazartesi

Taraftara Çağrı

Ergin Ataman ilk Karşıyaka maçını 7 bin kişiye oynamamızın ardından haklı olarak taraftara sitem ediyor. Galatasaray tribünü takımı asla yalnız bırakmamalı. Boş kalan her bir bilet için oturup düşünmemiz lazım.
"Sanırım Beko Basketbol Ligi’nde daha play-off’ların heyecanı başlamamış. Ya da bunu kamuoyuna ve taraftarlarımıza duyuramamışız. Bugünkü maçta 23 yıllık şampiyonluk özlemi olan taraftarın salonu hınca hınç doldurmasını bekliyordum. Açıkçası bu beni üzdü. Galatasaray taraftarına çağrıda bulunuyorum. Şampiyonluk kolay gelmiyor. Fenerbahçe Ülker ve Beşiktaş elendiği için herkes bizi favori görüyor ama herkes şampiyonluk mücadelesi veriyor. Kimse bizi favori görmesin"



20 Nisan 2013 Cumartesi

Didier Drogba



  Hala bu adamın Galatasaray'da oynadığına inanamıyorum. Parçalı forma giyiyor, gollerini atıyor, klasik gol sevincini bizim önümüzde yapıyor. Kendileri çok büyük bir futbolcu. Bunu Galatasaray'da kaldığı her gün biraz daha anlıyoruz, biraz daha yaşıyoruz. Hep bizimle kalır umarım.

2 Ocak 2013 Çarşamba

2012'nin Enleri

  Güzel bir yılı daha geride bıraktık. Yine Galatasaray'la, sporla geçti günlerimiz. Geride bıraktığımız yılda bazı spor dallarında iyi sezon geçirenleri belirlemeye çalışacam. Umarım doğruyu seçebilirim.

  Futbol
Futbolda bu sene Messi rüzgarı esti desek yerinde olur herhalde. 2012 yılında 91 gol atarak 1 yılda en çok gol atan futbolcu ünvanının da sahibi oldu. O dururken başka en iyi düşünmek olmaz sanırım. Bizim futbolumuz için ise çok iyi bir yıl geçirdi diyebileceğimiz 1-2 futbolcu var tabi. Bunlar özellikle Burak Yılmaz ve yılın son anlarında biraz düşüş yaşasa da kalitesi tartışılmaz olan Selçuk İnan.



  Basketbol
Basketbol için isim değil takım söyleyeceğim. Bu takım ise Olympiakos olacak. İstanbulda'ki 4'lü finallerde müthiş bir geri dönüş yaparak yıldızlar topluluğu Cska'yı deviren ve mucizeyi gerçekleştiren Oly, burada yer almayı fazlasıyla hakediyor. Bizde ise 4 kupa alan Beşiktaş ve Ergin Ataman bu yıla damgasını vurdu.



  Voleybol
Voleybol açısından da müthiş bir sezon geçirdik. 2012 Londra Olimpiyatlarında Filenin Sultanları göğsümüzü kabarttı. 2012 bizim açımızdan onları izlemekle geçti açıkcası. Yine olimpiyatlarda kadınlarda Brezilya, erkeklerde ise Rusya voleybolda yıla damgasını vurmayı başardı.



  Formula 1
Aslında sevmesem de Vettel bu sene de müthiş bir yıl geçirdi. 3. kez dünya şampiyonlu olarak bu genç yaşında müthiş bir iş başardı. Aslında neden sevmediğimi ben de bilmiyorum. Başarılarını kıskanıyorum belkide. Ama buraya onun dışında bir isim gitmezdi.



  Tenis
Kadınlar tenisinde buraya yazılacak tek isim var. O da Serena Williams. Grand Slam'lerdeki üstünlüğü ve üstüne WTA sezon sonu kulasını da alarak müthiş bir iş başardı gerçekten de.Onu izlemek büyük keyif.
Erkeklerde ise Federer ve Andy Murray arasında gidip geliriyorum. İkisi de güzel bir sezon geçirdi. Sanırım Federer benim için daha ağır basacak.



  Diğer
Bu sene Felix'in yaptığı atlayışla anılacak resmen. Adam müthiş bir iş başardı gerçekten de. Ayrıca Olimpiyatlarda bizi gururla temsil eden herkes tebriği hakediyor. Başta Aslı Çakır Alıptekin, Gamze Bulut, Rıza Kayaalp, Nur Tatar, Servet Tazegül olmak üzere herkese teşekkürler.



30 Kasım 2012 Cuma

Devran Döndü

  Tüm Galatasaraylı'lar kabul ediyor ki Fenerbahçe'nin son yıllarda futbol, basketbol ve voleybol branşlarında bize karşı üstünlüğü vardı. Hatta su sporlarını bile buna katabiliriz.Tribünde "bildiğiniz başka oyun varsa onu da oynayalım" pankartı açmışlardı hatta. Ama devran döndü. Özellikle voleyboldaki o büyük üstünlük bile yıkıldı. Futbolda hala Saraçoğlu galibiyeti göremesek de, orada kupa kaldırdıktan sonra bunun bi önemi kalmadı sanki. Geçen yaz sezonunda su sporlarında da Galatasaray damgası vardı. Çeşitli turnuvalar bir yana, Türkiye şampiyonlardaki üstünlüğümüz çok açık. Keşke su topunda da olsalar da orada da yarışsak onlarla.
  Futbolda Fenerbahçe'nin bize karşı üstünlüğünün sebebi psikolojikti. Onların karşısına çok güçlü kadrolarla çıktı ama malesef olmuyordu. O psikolojik üstünlüğü kırmayı başardık çok şükür. 2 senedir oynanan maçlarda yine şansızlıklar yaşasak da o eski üstünlükleri yok. Artık Galatasaray takımı maça çok daha rahat çıkıyor.
  Basketbolda Ülker sonrası kadronun güçlenmesiyle bir üstünlük oluştu. Yoksa Ülker öncesinde bir üstünlükten söz edemeyiz. Ama bunu da birkaç sezondur kırıyoruz. Çok iyi bir kadroyla sezona başlayan Fenerbahçe karşısında yine kazanmayı bildik. Bu sezon da karşımızda durabileceklerini düşünmüyorum. Kadın takımımız için ise bu sene çok umutluyum. Fenerbahçe'nin Caferağa'dan çıkıp Ülker Arena'ya gidişi de bizim açımızdan çok olumlu olacak. Yeterki sezon başından beri süregelen sakatlık problemleri hemen son bulsun.
  Voleybolda Fenerbahçe'nin üstünlüğünü bu kadar kolay kırabileceğimizi hiç düşünmüyordum. Ama başardık. Yenilsek bile artık başabaş giden bir maç sonunda yenilen, son topa kadar giden maçla yenilen bir takımımız olacak. Bundan önceki takımlara kesinlikle bir şey demiyorum. Onlar da ellerinden geleni yapsalar da aradaki güç farkı malesef olumsuz bir sonuç doğuruyordu. Erkeklerde Fenerbahçe'yi deplasmanda yenmiş olmamız da ayrı bir güzellik. Bu kadar şey söyledim, bu hafta sonu kadınlarda Fenerbahçe karşısında yenilirsek kendimden bilcem. :)

Son topa kadar... Yeterki ıslansın o forman...