İngiliz mizahına karşı tarifini zor yaptığım bir ön yargıya sahibim. Bunu açıklaması zor. Sanırım üst üste birkaç başarısız İngiliz komedisi de izlemiş olabilirim. Ya da Terry Jones ve Terry Gilliam'ın Monty Python and the Holy Grail gibi övülen bir filmi abartılı bulduğum için de olabilir. Amerikan filmlerinin bize çok daha yakın olmasından dolayı o mizaha alışmış olmak da büyük bir sebep bence. Kabul ediyorum Life Of Brian güzel filmdi ama. :) Tabi hala abartılı. Ama bir istisnam vardı hep benim. O da Guy Ritchie'dir tabiki de. Ki kendisi benim favori yönetmenlerimdendir aynı zamanda. Lock, Stock and Two Smoking Barrels ve Snatch gibi mükemmel iki filme sahip bir yönetmen. Diğer filmleri fazlasıyla iyidir tabi.
Neyse giriş kısmı fazla uzattım yine. Cornetto üçlemesi benim bu yöndeki ön yargımı kırdı bence. Scott Pilgrim vs. the Word filminden bildiğim Edgar Wright imzalı bir üçleme bu. Yanında ise benim Star Trek'ten bildiğim Simon Pegg ve ilk kez dikkatli bir şekilde izleme şansı bulduğum Nick Frost var. Senaryoları ise Edgar Wright ve Simon Pegg yazmış.
Üçleme aslında en başta seri olarak düşünülmemiş. İkinci film bitip üçüncü film çekilecekken bir gazetecinin ilk iki filmdeki tek ortak nokta olarak Cornetto yenmesi olduğunu söyleyince aklına gelmiş bu fikir Edgar Wright'ın. Ve üçüncü filme de Cornetto yerleştirilmiş. İlk film, yani Shaun of the Dead'de pembe cornetto yeniyor. Bu kanı sembolize ediyor. Yani zombileri. Hot Fuzz'da ise mavi cornetto var. Polisin rengini sembolize ediyor. The Word's End'de ise yeşil cornetto var. Uzaylıları sembolize ediyor.
Üç filmde de ayrıca aynı oyuncular ve aynı seviyede kara mizah mevcut. Seviye üç film için de düşmüyor ve üç film de en üst seviyede kendini izlettiriyor ve güldürüyor. Tabi kara mizah sevmeyenler bu filmi elbet beğenmeyebilir ama türü sevenler için fazlasıyla iyi bir seri.
Son olarak filmlerin konusundan da bahsedeyim. Shaun of Dead zombi istilasını konu alıyor. Ama bildiğiniz zombiler değil bu. Daha yavaş hareket ediyorlar. Birçok zombi filmine de gönderme mevcut filmde. Hot Fuzz ise; çok başarılı olduğu için küçük bir kasabaya gönderilen bir polisi konu alıyor. Bu sessiz sedasız kasabada birden ani ölümler olacaktır ve arkasında da çok değişik şeyler çıkacaktır. The Word's End ise; liseden beri görüşmeyen 5 arkadaşın yeniden buluşup eski yaşadıkları kasabaya gidip aynı gece 12 barda 12 bayrak bira rekorunu denemeye çalışmalarını konu alıyor. Bunu yaparken büyük bir sürprizle karşılaşacaklardı. Kasaba uzaylı robotlar tarafından ele geçirilmiş.
Şimdiki amacım ise Edgar Wright ve Simon Pegg'in beraber yaptıkları dizi olan Spaced'i izlemek. Daha başlamadım ama eminim fazlasıyla iyidir ve size de bunları izlemeyi tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder