Futbol
Futbolda ülke olarak bu yıl aradığımızı bulamadık. Kötü bir yıl geçirdik. Milli takımlar bazında felaket bir yıldı. Kulüpler bazında ise şike olayları futbolun önüne geçti. Yılın en iyi sporcusu ise son yıllarda olduğu gibi "Messi mi Ronaldo mu" şeklinde geçip durdu. İkisi de çok iyi futblcular. Zaten bu yüzden futbol kamuoyu ikiye bölünmüş durumda. Ben tercihimi Ronaldo'dan yana kullanıyorum. Ronaldo geçen yıla oranlar üstüne çok daha fazlasını koydu. Rekor sayıda gol attı. Bi o kadar asis var. Takım olarak Barcelona'nın üstüne çekemediyse de takımını, kişisel olarak futbolun zirvelerindeydi.
Aslında buraya kimi koyacağımı bilmiyorum. Sporcuları yazma niyetinde olsam da buraya onu yazmayacam. Türk sporununun görmek istediği, arzuladığı bir insan. Duruşuyla insanlara örnek olan kişi. O, Oktay Mahmuti. Galatasaray basketbol takımını yerden alıp en yükseklere çıkartan yüreği büyük insan. Kimse onun başardıklarını yapacağına inanmıyordu. Ama O, Galatasaray'ı final oynatıp, eurolige sokup, turnuva da TOP16 oynamasına sebep olan en büyük etken. Türk sporu böyle insanlarla daha da yukarı çıkacaktı.
Bayan Basketbol
Bayan basketbolu fazla takip etmesem de, en iyinin kim olduğunu bilmek çok zor olmayacaktır. Dünyanın en iyisi olarak gösterilen Taurasi'nin olmadığı yılda bu ödülü Alba Torrens'den başka kimse almamalı diye düşünüyorum. Geçen sezonun Avrupa'daki en değerli oyuncusu seçilen Torrens, yılın geri kalanında Galatasaray MP formasıyla kalitesini gerçek anlamda kanıtladı diye düşünüyorum.
Aslında o hep en iyiydi. Fakat bunu bize Avrupa şampiyonasında bir kez daha gösterdi. Eczacıbaşı'nın ve Türk milli takımının en değerli oyuncusu; Neslihan Darnel. İnşallah ilerde Neslihan gibi sporcularımızın sayısı artar. İşte o zaman bizi daha güzel günler bekliyor olur.
Formula 1'in en iyisini seçmek diğerlerine göre çok daha kolay olacaktır. Tabikide herkesin kim olduğunu tahmin etmesi çok kolay olmuştur. Sebastian Vettel. Red Bull aracıyla fırtınalar estiren Vettel, kimilerince rekabet ortamını azalttığı için eleştirilmektedir. Cumartesi günü sıralama turlarında polü alıp, pazar günü çoğunu önde götürdüğü yarışı, fazla zorlanmadan kazanıp temiz bir şampiyonluk almıştır. Takım arkadaşının dahi ona fazla yaklaşabildiği söylenemz aslında. Yeni Schumi mi doğuyor yoksa?
Tenisde 2011 kuşkusuz Novak Djokovic'in yılı oldu. Dünya 3.sü olarak başladığı yılı zirvede tamamlayıp, Federer ve Nadal'ı çeşitli turnuvalara mağlup etmeyi başararak bu yılın en iyisi olduğunu kanıtlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder