23 Ekim 2011 Pazar

1 Haftada 3 Kupa

  Üzerinden 1 hafta geçtikten sonra yazıyorum. Çok mutluyum, çok gururluyum. Galatasaray basketbol şubesinin yaşattıklarının tarifi yok. Galatasaray'ın büyük bir Spor Kulübü olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Emeği geçen herkese teşekkürler. 
  Sezona EL hedefiyle giren Galatasaray erkek takımı müthiş bir sezon açılışı yaptı. Yeni transferleriyle geçen seneden çok daha güçlü bir takım oldu. Oktay Mahmuti zaten üst düzey bir hoca. Beklenti sadece "başarı". Ama bu başarı EL şampiyonluğu değil elbette. EL'de ilk galibiyetimizi de aldıktan sonra tipik karakteristik özelliğimizi gösterip hedefimizi şampiyonluk olarak belirleyenler elbet oldu. Ama hedef bu olmamalı. Başımızı eğmeyen oyuncular, son topa kadar mücadele eden bir takım... Şahsım adına tek istediğim bu. Ben bu takımı ayağa kalkar alkışlarım. Türkiye'deki hedefe gelince; şampiyonluk beklentimiz olmasını kaçınılmaz tabikide. Ama şampiyon olamazsakta takımın arkasında olmalıyız.
   Kayseri'de Cumhurbaşkalnlığı Kupası'nda Galatasaray MP ve FB Ülker karşı karşıya geldi. Maç için iki takıma eşit yer ayılmışken, sayı olarak Galatasaray'lıların ezici üstünlüğü oluşu tüm Galatasaray'lıları gururlandırmıştır herhalde. Taraftarımız hiç susmadan takımı desteklerken, sahada da büyük bir mücadele oldu. Maç 2 kere uzatmaya giderken, maç sonunda şampiyonluk kürsüsüne çıkan Galatasaray MP oldu.
  Bayan basketbol takımımız için hedefler daha da ilerde olsa gerek. Gerçekten mükemmel bir kadro kuruldu. EL'de bu kadro bizi elbet yukarlara taşıyacaktır. Ama beklentiyi de yükseltmemek lazım elbette. Takım ev sahibi avantajı nedeniyle F8'e direk katılma hakkına da sahip olduğunu unutmayalım. Bayan basketbolda lig erkeklerdeki kadar çekişmeli değil. Tek ciddi diyebileceğimiz rakip Fenerbahçe. Bu takımın ligde bizim yüzümüzü güldürecek güçte olduğuna inanıyorum.
   Cumhurbaşkanlığı Kupası için Ankara'daydık. Erkeklerde olduğu gibi bayanlarda da sayıca üstündük tribünlerde. Sahada da güzel bir mücadele vardı. Takım, onlara olan beklentimizi boşa çıkartmadı ve yine güldürdü yüzümüzü. Maç sonundaki sevinçleri görülmeye değerdi. Özellikle Alba Torens yeni takıma çok kolay uyum sağlamış ve bizden biri olmuş resmen. Parmak kaldırışı sevinişi felan mükemmeldi.
   Engelsiz Aslanlar dünya şampiyonu. Galatasaray'ın işte gerçek ruhu. Onlar için ne desek az. Takı kurulduğundan beri hep gururumuz oldular. Hep yüzümüzü güldürdüler. Sevinmek için sevmedik elbette ama onlar hep bunu yaptılar. Üst üste 3. kes kıtalar arası şampiyon olmalarına diyecek bir söz bulamıyorum. Galatasaray'ın işte gerçek ruhu bu! Helal olsun aslanlara. Hepsine teşekkürler.
  18 günde 18 galibiyet alan, 1 haftada 3 kupa kazanan basketbol şubemizi, Ünal Aysal'ı, Hakan Üstünberk'i, Oktay Mahmuti'yi, Ceyhun Hoca'yı, Sedat Hoca'yı, oyuncularımız, taraftarımızı, bunda katkısı olan herkesi tek tek kutluyorum. Bu gurur hepsinin, hepimizin.