27 Ocak 2012 Cuma

#bence90lar

  Başlığa bakıp 90'lar şöyle geçti, böyle geçti diye anlatıp duracağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. 90'lar, 80'ler, 70'ler hep özlem duyulan yıllardı. 90'lı yıllarda herkesin bildiği yaptığı, sevdiği şeyleri insanların önüne getirirseniz bu iş yine olur. Oldu da...
  Okan Bayülgen'i Zaga programından beri takip ederim. Sanırım ilk kez 90'lar programını Makina'da yapmıştı. (Daha önce yaptıysa bilmiyorum.) O zamanlar da zevle izlemiştim programı. 90'lardan görüntüler, şarkılar, şarkıcılar, oyuncular... Okan Bayülgen bunu bu sene de yaptı. 90'lar Disko'su... Fakat bu sefer başka bir şey daha yaptı. Sosyal Medyayı da işin içine dahil etti.
  Biz sosyal medyayı Facebook ve Twitter'dan ibaret sayıp, insanların boş zamanlarını geçirdikleri yer olarak göreduralım, bazı insanlar bu sosyal medya nimetini nasıl paraya çevireceğini çözmüş bile. Program öncesine twitter'a #bence90lar hastang'ini twitter'a yazan Okan Bayülgen, tüm dikkatleri üzerine bir şekilde çekmiş oldu. Tüm internet alemi bir şekilde programdan haberdar oldu. Kanal D gibi daha çok rating alan bir programda aynı programı yapıp bu kadar dikkatleri üzerine çekemeye adam, sadece twitter'a bir tweet atarak bunu nasıl becerdi? Bir anda #bence90lar ve programda konuşulan bazı isimler dünyanın en çok konuşulan konuları arasına girmeyi başardı.
  Okan Bayülgen'in twitter hesabını 1 milyondan fazla insan takip ediyor. Facebook sayfaları, hayran sayfaları, çeşitli platformlardaki sayfalar, siteler derken milyonlarca insana bu kadar kolay ulaşılabilen bir olaydan bahsediyoruz. Yani sosyal medyadan. Sosyal medya olmasaydı bundan bu kadar insanın haberdar olmayacağı da aşikar. İşte bu yüzden bu olaya bu kadar önem veren insanlar ve kurumlar var. Bazı insanlar "sosyal medya uzmanı" adı altıdnda işlere giriyor, bazı şirketler bu olaya tv reklamları kadar önem veriyor. İnsanlar artık tv izlemiyor. İnternet başında geçiriyor çoğu zamanını. Hele ki mobil internet yaygınlaştığından beri internette geçirilen zaman hayli artmış durumda. Televizyon izlenilen süre ise fazlasıyla azaldı. Artık insanlar dizileri bile internetten izliyor. Reklamlar can sıkmaya başladı. 1.5 saatlik diziyi, 3 saatte izlemek istemiyor kimse. Hal böyleyken interneti etkin kullanan insanlar, şirketler kazançlı çıkmaya başladı. Şarkıcılar kaset satamazken, çok fazla tıklanır oldu. Ki hala sosyal medyayı beğenmeyip "niye tıklıyorsunuz arkadaş" diyenler de var. Ama çoğu "istediğiniz kadar indirebilirsiniz" diyebiliyor. Bunun önüne geçemezsiniz zaten. Kaset satarak para kazanılmayacağını da herkes anlamıştır umarım.
  Önemli kişiler ve kurumlar artık kendi sitelerinden çok sosyal medya hesaplarına önem verir oldu. Bir site yapıp benimle ilgili şeyler şuralarda demeye yarıyor o siteler artık. Resmi twitter, facebook hesapları doldu heryer. Bazı siteler kişilerin gerçek olduğunu onaylar işaretler koyuyor hatta. Bu olayda kandırılmak da kolay ne yazıkki.
  Facebook kurulurken insanlar arkadaşlarıyla iletişime geçsin, sohpet etsin, paylaşımlarda bulunsun gibi şeyler amaç edilmiş olabilir. Ama bugün farklı yerlere ulaştı. Siteyi en yanlış kullanan millet olabiliriz ama işin hakkını veren insanlar da yok değil. Facebook üzerinden etkinlikler yapıp binlerce insanın aynı anda aynı şeyi yapmasını sağlayabilir, tepkileri sokağa çıkarak koymak yerine internetten yapabiliriz. Tek tek imzalar geride kaldı. Artık yeni moda sanal imza. Okan Bayülgen programlardan önce anket paylaşıyor. Bu anketleri binlerce insan dolduruyor. Hemde çok kısa bir süre içersinde. Bunu klasik şekilde yapmaya çalışsak, onlarca insan, günlerce zaman gerekir. Ama internette yarım saat sürüyor. Basın açıklamaları internet üzerinden yapılıyor, ünlülerin hayranlarıyla sohpetleri sanal ortamda oluyor. Hal böyleyken hala "internetten anlamam ben yeaa" diyen ünlüler biraz zamanının gerisinde kalmış oluyor ne yazkki.
  Bir insan hakkında istediğiniz her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşmanızı sağlayan bir sistem internet. Biri şu an ne yapıyor, ne yiyor, nasıl bir ruh halinde, hangi şarkıyı dinliyor, en çok hangi şarkıları dinliyor, bir konudaki düşünceleri neler gibi sorular kolaylıkla cevaplanıyor. Tabi bu kişinin interneti etkin kullanması gerek. Bu durum internet ve özel hayat ilişkisinin de sorgulanmasını sağlamıştır. Yani özel hayatın bu kadar ortada olması fazla alışık olduğumuz bir durum da değil elbet. Ne kadar gizlilik ayarları gibi bir durum olsa da, aranılan bilgilere bir şekilde ulaşılıyor tabi. Polisler bile artık facebook yardımıyla çözüyor olayları. :)
  Bizim zamanımızda okulda kartpostal nasıl yazılır öğretilirdi. Sonra bilgisayar dersleri kondu. Şimdi ise her öğrenciye tablet bilgisayar veriliyor ve derslerin buradan işleneceği söyleniyor. Bu durum nasıl olur, başarılı olur mu bilmem. Ama ortalığın tablet çöplüğüne döneceği de olası bir durum. İnternetin etkin kullanımı, doğru kullanımı insanları bir adım öne götürecektir.
  Yazıya başlamadan önce daha farklı şeyleri yazmayı hedeflemiştim ama yine konuyu çarpıttım. Umarım fazla saçmalamamışımdır. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder