25 Şubat 2012 Cumartesi

Fetih 1453

  Uzun süredir merakla beklenen film nihayet vizyona girdi. Heryerde sinema salonları doldu taştı. İnsanlar filmi izlemek için sıraya girdi. Peki yaşananlar bu film için değer miydi? İşte bunu tartışırım ben.
  17 milyon dolarlık bütçesiyle Türk sineması için pahalı diyebileceğimiz bir film. Görsel olarak çok da müthiş işler sunmasa da, 17 milyonluk bütçesinin sonuna kadar hakkı verilmiş. Benzer savaş filmleri ve bütçelerine bakıldığında bütçelerdeki uçurumu siz de görebilirsiniz elbette. Tabi her şey bütçeyle olmuyor. Kaliteli oyunculuklar ve iş bilen insanlar gerekli iyi bir film için. Bana kalırsa oyuncu kalitesi düşük. Özellikle küçük rollerdeki figüran oyuncular Flash Tv'deki mini dizilerden fırlamış gibiydi. Bu filme yakışmayan oyunculuklar gözü rahatsız ediyordu.
  Filmin müzikleri çok iyiydi. Bir savaş filmde müziklerin kullanımı önemlidir. Filmin başındaki kartallı sahneyi çıkartırsak müzikleri çok beğendim. Filmde kullanılan mekanlar ve kıyafetler özenle hazırlanmış. Hepsi çok iyiydi. Bizans İstanbul'daki görsellik çok iyiydi. Merak ettiğim İstanbul'u bu sayede filmde görmüş oldum. Keşke o haliyle korunabilseydi oralar diye geçirdim içimden.
  Filmdeki bazı sahneler çok kopuk. Kopuk kopuk ilerleyen bir senaryo var. Bir sahnede savaşmayıp bekleyen askerler varken, diğer sahnede tüm hazırlıkları yapılmış ve işlemi tamamlanmış "karandan yürüyen gemiler" var. Bu kopuklukların olmaması film adına daha iyi olabilirdi. Ayrıca filmde en çok merak ettiğim kısım olan "gemileri karadan yürütme" olayına bu kadar az yer verilmesi beni hayal kırıklığına uğrattı.
  Filmde bazı tarihi gerçekler es geçilmiş. Tabi sinema filmi çekiliyor, belgesel değil. Bazı yorum kısımları olacaktır. Ama herkesin bildiği kısımları yorumlarsan, tarih bilgisi zayıf olan insanın da gözüne batar bu durum. En bariz örnek ise, Fatih'in tahtan ilk iniş şekli artık klişeleşmiş bir bilgisir. Hemen hemen herkes bilir. Ama bu filmde farklı anlatılıyor mevzu.
  Filmde gereksiz bir aşk hikayesi geçiyor. Ulubatlı Hasan Osmanlı'nın süperkahramanıymış muamelesi görüyor. Bayrak sahnesi iyi bağlananamış. Gereksiz detaylar üzerinde durulmuş filmde. Daha fazla önem arz eden detaylar gözden kaçırılmış.
  Final sahnesi bu filme yakışmayacak düzeydeydi. Hani futbolda kaçan bir pozisyon sonrası taraftar "ben olsam atardım" der ya, aynı bunun diyecem işte. Birçok kişi eminim içinden ben olsam daha iyi bir final yazardım diye geçirmiştir herhalde. Final bir filmin her şeyi. Daha görkemli olması gerekirdi.
  Fatih Aksoy çektiği filmlerle izleyicileri sinema salonlarına bir şekilde çekmeyi başarıyor. Bu filmde de aynısını yaptı. Tabi bu, Fatih Aksoy filmleri kaliteli demek değildir. İstanbul'un fethini anlatan bu filmin yönetmen koltuğna keşke daha saygın bir insan otursaydı diye geçirdimedim değil içimden.
  Her şeye rağmen Türk sineması için önemli olduğunu düşündüğüm bir film. İnsanları sinemaya ısıtan bir film olur umarım.
Filmin imdb sayfası.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder