29 Aralık 2016 Perşembe

2016'ın İzlediğim En İyi 5 Filmi

   2016 için sayılı günler kalmışken bu yıl içinde çıkan izlediğim en beğendiğim 5 filmi listelemek istedim. Tabi altını da çizerek "izlediğim" demek istiyorum. Ayrıca bu listeye normalde kesinlikle girebileceğine inandığım ama vizyon tarihi 30 Aralık 2016 olduğu için izleyemediğim La La Land'ı da burada anmak isterim. İşte benim için 2016'da izlediğim en iyi 5 sinema filmi.

5- Julieta 

   Pedro Almodovar'ın yeni filmi Julieta ülkemize ilk olarak Filmekimi 2016 ile geldi. Filmde Julieta'nın geçmişine, acılarına, pişmanlıklarına ve ilişkilerine bir yolculuk ediyoruz hep beraber. Geçmişiyle ilgili hesaplaşması gereken birçok şey olan bir kadını izliyoruz filmde. Bir kadının dünyasına giriyoruz kısacası. Ve en güzeli de bunu Pedro Almodovar'ın dili ve renkleriyle izliyoruz.

4- Arrival 

   Arrival senenin en çok beklenen filmlerinden biri olmasa da aslında vizyon tarihi yaklaştıkça kendisinden söz edenlerin sayısının arttığı bir film oldu. İlk olarak Filmekimi 2016 için Türkiye'ye geldiğinde güvenlik önlemlerinin şaşırtıcı derecede yüksek olması dikkat çekmiş diye birkaç şey duymuştum film için. Orada zaten bilet bulamadığım için üzgün olsam da zaten Türkiye'de vizyona giren bir film olduğu için pek de problem değildi. Film kısaca uzaylıların dünyaya gelişini anlatıyor. Şimdi diyebilirsiniz ki "ne var yani senenin en iyi filmi bu mu? Bundan bir sürü izledik" diye. Zaten bu tarz filmlerin farkı burada ortaya çıkıyor. Bilindik konulara yapılan ufak ve farklı dokunuşlar onları bütün filmlerin önüne çıkartıyor hemen. Bu sebeple de Arrival seninin en iyi filmlerinden benim için.

3- Captain Fantastic 

   Filmekimi 2016 için yazdığım yazıda bu film için bilet alıp da gidemediğimden bahsetmiştim burada. Daha sonra filmi izlediğimde ne kadar çok şey kaçırdığımı görmüş oldum. Bu kadar güzel, bu kadar duru anlatım olamaz. Karısıyla bir gün her şeyi geride bırakıp doğal ortamda yaşamaya başlayan Ben'in çocukları dışarıdaki hayata dair pek fikirleri yoktur. Bir gün annelerinin öldüğü haberi gelince cenazesine gitmek isterler ve şehir yaşamını da böylelikle gözlemleme şansı elde ederler. Bu filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

2- Nocturnal Animals 

   Tom Ford'un ikinci sinema filmi olan Nokturnal Animals, bizi daha çok detaylarıyla büyüleyen bir film. Susan Morrow'a uzun zamandır görüşmediği eski kocasından yeni yazdığı kitap gönderilmiştir. İlk olarak onun okuması ve okuduktan sonra da görüşmek isteği yazan bir not ile birlikte gelmiştir kitap. Film bize üç timeline sunuyor. Susan'ın bugünü, geçmişi ve kitapta geçen hikaye. Bu üç hikaye o kadar usta şekilde filmin içine yedirilmiş ki, izlerken kesinlikle zorlanmıyor insan. Kesinlikle birkaç kere daha izlenip her izlenişinde farklı farklı detayların yakalanıp daha da filme ısınacağımdan eminim.

1- Voyage of Time: Life's Journey 

   Gelelim benim için senenin en iyi filmine. Tamam kabul ediyorum bu film değil belgesel ama yine de bu listede olmasında bir sakınca yok bence. Evet kabul ediyorum seçtiğim 5 filmin 4'ü Filmekimi 2016 filmi. Ama yapacak bir şey yok çünkü Filmekimi 2016 olmasaydı bu filmi sinemada izleme şansım kesinlikle olmazdı. Zaten bu filmi sinemada o kocaman perdede izlememiş olsaydım eğer, herhalde bu kadar etkilenmezdim sanırım. Ayrıca Cate Blanchett'in sesinden bu belgeseli dinliyor olmak da müthiş büyük bir etkendi benim için. Belgesel dünyanın oluşumundan bugününe, yani onu mahvedişimize kadar olan süreci bizlere anlatıyor. Yönetmen Terrence Malick'in ne kadar büyük bir yönetmek olduğunu tekrar görmemize ve onun daha çok film çekmesi için dua etmemizi sağlayacak kalitede bir film kesinlikle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder