24 Haziran 2011 Cuma

Son Topa Kadar

  Nasıl başlayacağımı bilmiyorum, o yüzden pat diye konuya giriyorum. Galatasaray'ın elde ettiği başları sadece yüreğiyle oynayanların başarabileceği bir şeydir. Azmeden, daha çok isteyen, bu amaç için daha fazla çalışan takım kazandı. Evet şampiyon olamadık ama kazanan Galatasaray'dı. Geçen sene kümeye oynayan takım için kim bu sene şampiyonluğa oynayacağını tahmin edebilirdi ki? Evet zaten hedefte final veya şampiyonluk değildi.
  3 yıllık bir planlamanın ilk adımıydı bu sene. Yüreği büyük hoca Oktay Mahmuti geçmişti takımın başına. Geçen seneden çoğu oyuncuyla yollar ayrılmış, yerine yenileri gelmişti. Böyle bir atmosferde kimse takımdan şampiyonluk beklemiyordu. Euroleague için kurulmuş takımlarla mücadele etmesini beklemiyordu. Ama kağıt üzerinde yazanlar orada kaldı. Takım olmayı başaranlar daha yukarı çıktı.
  Bu sene biz pek mutlu gün göremedik. Tribünden izlediğim maçların çoğunuda kazanamakdık. Yenildiğimiz maçları buldum hep herhalde. Ama basketbol takımlarımız başka. Onlar bizim bu sene yüzümüzün gülmesini sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yaptı. Bu sene futbolda yaşamadığım heyecanı basketbolda yaşadım. Sonuçta şampiyon olamasakta hiç üzün yoktu. Çünkü galiptir bu yolda mağlup!
  Normal sezonun son maçı olan Antalya BŞB maçında yenilmiş olmamıza baştan üzülmüştüm. Ama şu an baktığımda iyiki yenilmişiz diyorum. Ligdeki sıralamamız değişmişti ve Banvit'in altına geçmiştik. Belki bu yüzden taraftar olarak daha fazla bir havaya girdik. İlk Beşiktaş maçına gitmeyi o kadar fazla istedim ki, bir türlü gerçekleştiremedim. Şehir dışından gelmem çok zor olacaktı çünkü. Sonraki maç Banvit maçıydı. İlk 2 maç Banvit'in sahasındaydı. İlk 2 maç final haftama denk gelmişti. Diğer 2 maçı izleme şansı elde ettim bu nedenle. İşte bu yüzden iyiki yenilmişiz diyorum. İlk 2 maçı 1-1'lik eşitlikle tamamladık. İstanbul'da ise spor 3-1'e geldi ve finale çıktık. Bu seride taraftarın oluşturduğu atmosfer finalde yaşanacakların habercisi gibiydi. 2 maçta da farkın çabuk açılması taraftarı kutlama yapmaya itmişti. Pek söylenmeyen besteler söylendi, atkılar açığa çıktı, ve rakipten korkmadan GE-Lİ-YO-RUZ dendi.
   Kağıt üzerinde favori Fenerbahçe Ülker'di. Ama dediğim gibi, sadece kağıt üzerinde. Galatasaray "son topa kadar" mücadelesini sürdürmek için and içmişti. İlk 4 maçın tüm biletleri satıldı. Yaklaşık 48 saatte 57 bin bilet astıldı. Saha avantajı Fenerbahçe'de. İlk 2 maçta skor 2-0 olmuş Galatasaray'da hafifte olsa moral bozukluğu olsa da asla pes etmek yoktu. 3. maçta taraftarın oluşturduğu mükemmel atmosfer FB Ülker'li basketbolcuların bile fazlaca etkilenmesini ve hayranlıklarını dile getirmesine sebep olmuştu. Fenerbahçe'li taraftarlar kendi bloglarında Galatasaray taraftarını övüyordu. Anonsçu yardımıyla ıslık çalan, tezahurat yapanlardan bahsediyoruz çünkü. "Fener gol gol gol" tezahuratını yapmakta marifettir tabi. 4. maç yine kazanabileceğimiz maç olsa da skor 3-1 e geldi. Herkes Fenerbahçe artık şampiyon gözüyle bakıyordu. Ama taraftar onlara güveniyordu ve maçtan sonra takımı ayakta alkışlamadan dışarı çıkılmadı. 5. maçta Sinan Erdem gelin gibi süslenmişti. Şampiyonluk süsleri. Ama Galatasaray, taraftara söz verdiği gibi "son topa kadar" mücadele etmekte kararlıydı. Ve son saniyede "kanaryamın üstüne Shipp dedi damları" Shipp. Skor 3-2 ye geldi. 6. maç Abdi İpekçi'deydi ve biletler tam 35 dakikada tükendi. Atmosfer süperdi. Şampiyonluk için değil, takımı yalnız bırakmamak için oradaydık. Yine kazanabileceğimiz maçı ne yazakki kaybettik. Ama mutluyduk çünkü mücadelemiz "son topa kadar" devam etti.
  Her şey için herkese teşekkürler. Bize bu mutluluğu yaşatan herkese teşekkürler. Futbolda yaşadığımız üzüntüleri bize unutturan erkek-bayan ve tekerlekli basketbol takımıza sonsuz teşekkürler...

1 yorum:

  1. soyle dusunmek lazim. fener'in cidden cok iyi bir kadrosu var. tam euroleague. bizim ki onlara gore kalite olarak daha asagida idi ancak, bizimkilerde de yurek vardi. sunu da unutmamak lazim. bu dar kadro ile ilk yilinda oktay hoca final'e tasidi. sene basinda bunu ben soyluyordum ama benim disimda kimse inanmiyordu. seneye daha iyi kadromuz olacak. seneye sampiyonluk hayal degil.

    YanıtlaSil